12 Eylül gömülmedi, geliştiriliyor
İnşaat Mühendisleri Odamız, yaptığı açıklamada, 12 Eylül darbesinin tarihe gömülmediği, aksine başka aktörlerce geliştirilerek devam ettirildiğini belirterek, ?Dün olduğu gibi bugün de 12 Eylül darbesi ve anlayışına karşı durmak, demokrasi ve barış şiarını yükselterek toplumsal umudun adresi olmak sorumluluklarımız arasındadır? dedi.
Eklenme Tarihi: 12/09/2012
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Yönetim Kurulumuz, 12 Eylül darbesinin yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Askeri darbeler seceresi son derece kabarık olan ülkelerinin 1980 yılının 12 Eylül sabahına cuntanın ayak sesleriyle uyandığı hatırlatılan açıklamada, Elbette 1 Mayıs 1977`de Taksim meydanını kana bulayan katliam ve 1978 yılının Aralık ayında tarihe "Maraş Katliamı" olarak geçen linç kampanyası ile askeri darbeye giden yolun taşlarının döşenmeye başlandığı kaydedildi. 12 Eylül darbesinin halkın toplumsal hafızasına travmatik olaylarla kazındığı ve adeta bir toplumsal travmaya dönüştüğü ifade edilen açıklamada, işkenceler, gözaltılar, idamlar ve kayıpların neredeyse her eve uğradığı ve korkunun tüm topluma egemen kılındığı hatırlatıldı. 12 Eylül askeri darbesinin yalnızca insanlık dışı uygulamalara imza atmadığı vurgulanan açıklamada, Türkiye toplumunun 12 Eylül darbesi ile bir toplumsal dönüşüm projesinin nesnesi haline getirildiği ifade edildi.
12 Eylül darbesi gömülmedi
İMO açıklamasında, bugün yaşananlara ilişkin de şu ifadeler yer aldı: "Bugün; Kamusal ve sosyal tüm haklar tasfiye ediliyorsa, Güvencesizlik her kademede yaygınlaştırılıyor, çalışma koşulları emekçi sınıflar aleyhine her geçen gün daha da ağırlaştırılıyorsa, Her karış kent toprağının, suyun ve orman arazilerinin hızla metalaştırılması yönlü bir kalkınma modeli izleniyor ve bu da toplu iş cinayetlerine ve ciddi ekolojik tahribatlara neden oluyorsa, aynı zamanda bir toplum mühendisliği projesi olan 12 Eylül`ün sonlandığını söylemek mümkün görünmemektedir. Darbenin 32. Yıldönümü olan bugün de; öğrencilerden, doktorlara, avukatlardan gazetecilere tüm toplum anti-demokratik uygulamalarla baskı altına alınmaya çalışılıyorsa, darbe döneminde ordu, şimdi ise sivil iktidarca ‘hukuk askıya alınıyor` ve ‘keyfiyet` egemen kılınıyorsa, 12 Eylül darbesi tarihe gömülmemiş aksine başka aktörlerce geliştirilerek devam ettiriliyor demektir. Bu nedenle, dün olduğu gibi bugün de 12 Eylül darbesi ve anlayışına karşı durmak, demokrasi ve barış şiarını yükselterek toplumsal umudun adresi olmak sorumluluklarımız arasındadır."